Jaipur Rugs, sanatçı Gurjeet Singh ile gerçekleştirdiği iş birliğiyle hazırladığı yeni koleksiyonu “Dreamers”ı tanıttı. Duvara asılmak üzere kurgulanan seri, 15 parçadan oluşuyor ve dokumayı yalnızca bir zanaat ürünü değil, hikâye anlatan bir ifade alanı olarak ele alıyor.
Koleksiyonun çıkış noktası, halıyı “mekâna ait bir eşya” olmaktan çıkarıp duyguyu taşıyan bir yüzeye dönüştürmek. Bu yaklaşım, Dreamers’ı klasik ürün koleksiyonlarından ayırıyor. Süreç, anlatılanlara göre tasarımın yalnızca stüdyoda şekillenmesiyle sınırlı kalmıyor; Rajasthan’daki dokuma köyleri, günlük yaşam pratikleri, sohbetler ve kişisel anlatılar üretimin doğal parçası haline geliyor.
Jaipur Rugs’un yaratıcı direktörü Greg Foster, çalışmayı sanatçı ve zanaatkar arasında “gerçek bir alışveriş” olarak tanımlıyor. Foster’a göre eserler, Singh’in dokuma köylerinde geçirdiği zamanın, katmanlı duygular ve yüksek işçilikle birleşmesinden doğuyor. Bu da koleksiyonun odağını “kusursuz ürün”den çok, duygusal iz fikrine yaklaştırıyor.
Dreamers parçaları; özlem, özgürlük, hırs, kimlik ve kırılganlık gibi temaları, renklerin yoğunluğu ve formların akışıyla yüzeye taşıyor. Singh’in estetik dili, dokumanın geleneksel “dekoratif” rolünü geri plana iterek, onu anlatı taşıyan bir yüzey olarak konumluyor.
Üretim tarafında ise el işçiliği öne çıkıyor. Parçalar, pamuk, ipek ve yün karışımlarıyla dokunuyor. Bu malzeme yapısı, dokunun katmanlı hissini güçlendirirken, ışıkla değişen yüzey etkisini de artırıyor. Renkler ve desenler, klasik tekniklerle çağdaş bir görsel dilin bir araya geldiği bir bütün oluşturuyor.
Koleksiyonun en güçlü mesajı, halının gündelik hayatta çoğu zaman “arka planda” kalmasına karşı bir itiraz gibi okunuyor. Jaipur Rugs, halıyı duvara taşıyarak hem eseri görünür kılıyor hem de zanaatkar emeğinin yalnızca teknik bir beceri değil, yaşanmışlık ve duygu taşıyan bir üretim olduğunu vurguluyor.
